Selektif mutizm diğer adıyla seçici konuşmama çocuklarda görülen bir rahatsızlıktır. Bu hastalıkta çocukların konuşma becerisi gayet iyi olmasına karşın çocuk konuşacağı ortamları ve kişileri seçer. Çocukta seçici konuşmamazlık genelde okul çağında fark edilir. Çocuğun sınıfta hiç konuşmamasıyla bu durum öğretmen tarafından fark edilip aileyi bilgilendirmesiyle aileler durumu fark edebilir. Ancak örneğin çocuk okula ilk başladığı günlerde birkaç gün konuşmayabilir. Bu süre uzar ve okula alışma süresi olan bir ayı geçerse o zaman ailelerin çocuklarını bir uzmana göstermesi gerekmektedir. Bu hastalığın sebebi tam olarak bilinmemekle beraber genetik yatkınlığın olduğu yapılan araştırmalar sonucunda gösterilmiştir. Genetik yatkınlıkla birlikte çekingen anne-babaya sahip olunması da bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili olan çevresel faktörlerdendir.
Bu çocukların genel olarak yaşamlarının erken dönemlerinden beri ayrılma anksiyetelerinin bulunduğu, öfke nöbetleri ve ağlama krizleri geçirdikleri, uyku düzenlerinde sıkıntılar yaşadığı ve utangaç bir yapılarının olduğu gözlemlenmiştir.
-Selektif mutizm yani seçici konuşmamada çocuk belirli, kendine yakın gördüğü kişilerle konuşur. Çocuk evde ailesiyle veya kendisine yakın gördüğü, yanında güvende hissettiği kişilerle sürekli konuşabilir, gayet hareketli ve sorunsuz görünebilecek bir çocuktur ancak dışarıda böyle değildir. Bu çocuğum utangaç deyip geçiştirilmemelidir çünkü bu çocuklar hiç konuşmazlar. Ayrıca bu çocuklar konuşma ortamını da seçerler. Örneğin okulu sevmeyen bir çocuk evde sürekli anne-babasıyla iletişim halinde olmasına rağmen okula adımlarını atar atmaz konuşmayı bırakırlar ve okuldan çıktıkları an konuşmaya başlarlar.
– Bu konuşmama problemi çocuğun dil becerilerinin gelişmemesinden, söyleneni anlamamasından kaynaklanmaz. Çocuk konuşabileceği ve her şeyi anladığı halde de konuşmamayı tercih eder.
– Bu konuşmama durumunun en az 1 ay devam etmesi durumunda bir uzmanla görüşülmelidir.
Çocuğunuz önceden her yerde, herkesle iletişimde bulunabiliyor ancak bir anda konuşmayı bırakmışsa bu durumda çocuğunuz tramvatik mutizm yaşiyor olabilir. Çocuğunuz yaşadığı bir olay bu durumu tetiklemiş olabilir ve böyle bir durumla karşılaştığınızda da direkt bir uzmanla görüşmelisiniz.
Öncelikle bu hastalıkta erken teşhisin çok önemli olduğunu unutmamalısınız. Eğer çocuğunuzda bu belirtiler varsa çocuğum utangaç, çekingen büyüyünce geçer deyip göz ardı etmemelisiniz. Ne kadar erken çocuğunuzda bu belirtileri gözlemler ve ne kadar erken bir uzmana gösterirseniz o kadar kısa sürede çözüm alırsınız.
Çocuğunuza kötü davranmamalı, onu konuşmaya zorlamamalı ve ona yardım etmeye, çocuğunuzu anlamaya çalışmalısınız.
Çocuğunuzun bir uzmandan destek aldığında hemen konuşmaya başlayacağını düşünmemeli ve bu konuda baskı yapmamalısınız. Sabırlı olmalı ve çocuğunuzun yanında olduğunu, ona destek olduğunuzu gösterip, hissettirmelisiniz.
Çocuğun başarılarıyla övünmeli ve çocuğa cesaret verebilmelisiniz.
Seçici konuşmazlığın tedavisinde öncelikli olan terapidir, ilaç değildir.
Çocuklarla terapilerde en çok tercih edilen ve en etkili terapilerden birisi olan oyun terapisinin bu hastalıklarda da oldukça olumlu sonuçlarının olduğu gözlemlenmiştir.
Bütün çocuklar oyun oynamayı severler ve oyun onların kendilerini ifade etme ortamıdır. Oyun terapisinin bu kadar etkili olmasının sebebi hem çocukların kendilerini oyun oynarken rahat hissetmesi hem de duygularını, düşüncelerini çekinmeden ifade edebilmesidir.
Oyun terapisinde çocuğunuz terapistiyle birlikte oyun odasında terapi yapar. Oyun odasında çocuğun ilgisini çekebilecek oyuncaklar vardır. Çocuk istediği oyuncağı seçer ve oynamaya başlar. Çocuk bir yetişkin gibi kelimelerle kendini ifade etmesi zor olduğu için oyunla kendini ifade eder. Terapist aldığı eğitim sayesinde çocuğu gözlemler ve duygularını, düşüncelerini dışa vurabilmesi için çocuğu cesaretlendirir. Çocuk bu sayede negatif duygularını ve tutumlarını terapist yardımıyla değiştirebilir.
Seçici konuşmazlık ve oyun terapisi diye baktığınızda etkili bir yöntemdir. Eğer çocuğunuz oyun terapisine düzenli devam ederse yaşadığı sorunlarının başarıyla üstesinden gelebilmektedir. Bu süreçte aile de psikoeğitimle bilgilendirilir ve aileyle de görüşmeler sağlanır. Çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği, nasıl bir yol izleneceği terapist tarafından anlatılır. Hem aile hem çocuk hem de terapistin birlikteliğiyle bu sürecin üstesinden gelinir.
Oyun terapisi sonucu çocuğunuz empati kurmayı, duygularını ifade etmeyi ve baş edemediği zorlukların oyunla üstesinden gelmeyi öğrenir. Çocuğun problem çözme becerilerini geliştirir ve böylece sorunlu davranışların azaltılması sağlanılır.
Öncelikle bu hastalık biyolojik-fiziksel bir hastalıkla karıştırmamalısınız. İnternetten çocuğum konuşamıyor diye araştırma yaptığınızda örneğin çocuğunuz afazi olabilir diye bir başlık görebilirsiniz. Afazi beynin dil ve konuşma bölgelerinde bir hasar oluşması sonucu konuşamamaya ifade eder. Ancak çocuğunuzun belirli ortamlarda konuşamadığını düşününce böyle hastalıklarla kendinizi korkutmamalısınız.
Seçici konuşmazlığın otizmle de bir alakası yoktur. Otizmde çocuklar göz teması kuramazlar, tekrarlayan davranışları vardır, dil gelişiminde gerilikler görülür ve sosyal becerileri gelişmemiştir. Seçici konuşmazlıkta çocuklar göz teması kurabilir, kendini rahat hissettikleri ortamlarda aktif, konuşkan ve hareketlidirler ve dil gelişimlerinde bir sorun yoktur. Unutmayın bu hastalık biyolojik bir hastalık değil, ruhsal bir hastalıktır.
Seçici konuşma ile birlikte çocuğunuzda depresyon da görülebilir. Çocuğunuzun sadece belirli ortamlarda iletişimde bulunması ve başka ortamlarda konuşamaması okul başarısında düşmelere, arkadaşları tarafından dışlanmaya neden olabilir. Bu da çocuğunuzda içine kapanmaya, normalde konuştuğu ortamlarda da daha az konuşmaya neden olabilir. Bu durumun ilerlememesi için çocuğunuza tepki göstermemeli ve bir uzmanla görüşme sağlamalısınız.