İzmir cinsel terapi uzmanı olarak her defasında vurguluyoruz ki; cinsellik sadece seksten ibaret değildir. Seksi de içine alan oldukça geniş bir tanımı vardır. Dünya sağlık örgütüne göre; “Cinsellik, fiziksel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerin kişiliği, iletişimi ve aşkı zenginleştirici etkilerinin bileşiminden oluşur. Herkesin cinsel bilgilere ulaşma ve cinsel ilişkiyi zevk için ya da üreme amacıyla yaşama hakkı vardır. Cinsel bir varlık olarak insanın sadece bedensel değil; duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlayan, kişilik gelişimi, iletişim ve sevginin paylaşımını olumlu yönde zenginleştiren ve arttıran sağlıklılık halidir”. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi cinsellik gerektiği koşullarda, karşılıklı rıza, saygı, güven, korunma, iletişim, eşitlik ve cinsel eğitimle beraber sürdürüldüğünde cinsel problem ortadan kalkar.
İzmir’de cinsel terapi, terapist veya merkez arıyorsanız, Ege Pozitif Psikoloji’de uzman terapist Bayram Şimşek’ten destek alabilirsiniz.
Cinsellik insan hayatında 3 aşamada gerçekleşir. Bunlardan ilki 2-4 yaş arasındaki bedeni tanıma diye sınıflandırılan aşamadır. Bu aşamada çocuk kendinde bir organın varlığını keşfeder fakat işlevini henüz anlamlandıramaz. Daha sonra ergenlik dediğimiz dönemde tekrar cinsel organının işlevini de keşfettiği bir döneme girer. Bu dönem çocuğun kendini ve cinsel kimliğini anlamaya çalıştığı dönem olarak geçer. Sonra yetişkinlik dönemiyle beraber artık cinsel ilişki ya da üreme aşamaları gelir. Bireyler, sağlıklı koşullarda gerekli cinsel bilgileri doğru kişilerden öğrenerek sağlıklı bir cinsel yaşantı sürdürebilirler. Fakat bu bilgiler gerekli aşamalarda gerçeklikten uzak ve olumsuz şekillerde aktarıldığında bireyin yaşantısında bozukluklara sebebiyet verir. Bunlardan en önemlisi cinsel işlev bozukluklarıdır.
Her cinsel sorun, cinsel terapi ile çözülebilir. Mutlaka bir cinsel terapi bilen, psikolog, üroloji, kadın doğum uzmanı ya da psikiyatrise başvurun.
Yetersiz cinsel eğitim, cinsel mitler, tutucu ortamda büyüme, yetersiz cinsel deneyim, bozuk aile ilişkileri ve travmatik cinsel deneyimler cinsel işlev bozukluklarına sebep olur. Cinsel işlev bozuklukları bedensel, psikolojik ve hem bedensel hem psikolojik sebeplerden kaynaklanır. Kültür ve ebeveyn tutumları önemli psikolojik sebeplerdendir. Bireyin sahip olduğu cinsellikle ilgili olumsuz bilişsel düşünceler, duygular cinselliğe yüklediği negatif anlamlar cinselliği kötü etkiler.
Orgazm, cinsel işlev bozuklukları içinde incelenir ve cinsel istek bozuklukları, cinsel uyarılma bozuklukları ve cinsel ağrı bozuklukları ortaya çıkar. Cinsel istek bozuklukları, azalmış cinsel istek ve cinsel tiksinti olarak ikiye ayrılır. Orgazm bozuklukları, anorgazmi ve erkekte orgazm bozukluğu olarak sınıflandırılır. Cinsel uyarılma bozuklukları, kadında cinsel uyarılma bozukluğu ve erkekte erektil disfonksiyon olarak değerlendirilir.
Erken boşalma, disparoni ve vajinismus ise cinsel ağrı bozukluklarıdır.
Bazı hormonlar, depresyon, madde kullanımı, sağlık sorunları ve kullanılan ilaçlar organik veya psikolojik sebepler oluşturur. İlişki problemleri, cinsel işlev bozuklukları, performans anksiyetesi, hormonsal eksiklikler ve psikolojik nedenler cinsel isteksizliği tetikler. Hormonsal eksiklikler, testlerle belirlenir ve hormon takviyeleriyle tedavi edilir. Psikolojik nedenler için partnerlerin ilişkilerini ve cinselliğe bakış açılarını incelemek, doğru bilinen yanlışları düzeltmek ve çeşitli egzersizler yapmak çözüm sağlar.
Cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel ilişki sırasında kokulardan, meniden ve dokunmaktan iğrenme ile kendini gösterir. Vajinal sıvı veya spermden tiksinmeyi içerebilmektedir. Sebepleri yüksek olasılıkla psikolojiktir. Çok katı aile kuralları, cinsel ihmal ve istismar, baskılar, taciz, tecavüz, travmalar, ensest ve homoseksüel deneyimler, suçluluk duyguları nedenler arasında yer alır.
Cinsel terapi, bilişsel ve davranışsal teknikler, bilişsel yeniden yapılandırma, duygu odaklı terapi ve sistematik duyarsızlaştırma kullanılarak başarılı olur.
Kadında cinsel uyarılma bozukluğu, klitorisin yeterince kabarmaması, cinsel hazda azalma ve orgazm olamama olarak ortaya çıkar. Yetersiz ön sevişme, vajinada tahriş, ağrı veya yanmaya yol açar. Bu durum, cinsel ilişkiden uzaklaşmaya ve isteksizliğe neden olabilmektedir. Organik ve psikojenik sebepleri söz konusudur. Yaşam dönemleriyle de bağlantılı olabiliyor. Emzirme dönemi, menopoz süreci, alkol ve madde kullanımı, bazı kullanılan ilaç dönemleri sebepleri arasında yer alabiliyor. Tedavide önce nedenleri bulunarak ona göre çizilen bir yol haritasıyla başarıya ulaşılabiliyor.
Erkekte erektil bozukluk, sertleşme sorunu; erkeklerde en çok karşılaşılan cinsel işlev sorunlarından biridir.Erektil disfonksiyon, cinsel ilişki öncesinde ereksiyon olamama veya ilişki sırasında ereksiyonu sürdürememe ile kendini gösterir. Bu durum, strese yol açar. Sorunun 6 ay boyunca tekrar etmesi gerekir. İlaçlar ve hormonlar yetersizse, kan akışının azalması sertleşme problemlerine yol açar. Performans anksiyetesi, partner sorunları ve çocukluk cinsel sorunları da psikolojik nedenler arasında yer alır. Tedavi, organik sorunlar ortadan kaldırıldıktan sonra başlar. Cinsel terapi bu aşamada uygulanır. Organik sorunlar yetersiz kalırsa, cerrahi tedavi ve penis protezleri kullanılabilir.
Anorgazmi; kadıların orgazm olamama halidir. Bazı kadınlar hiç orgazm olamaz; psikojenik nedenler, stres, ilişki sorunları ve diğer faktörler etkilidir.
Bununla beraber hormonsal dengesizlik, diyabet, kalp hastalıkları, pelvik kaslarında yaralanmalarda organik sebepleri arasındadır. Anorgazminin nerede ve ne zaman, ne koşullarda başladığına göre çözümü şekillenir. Kadının bedenini tanıyarak, haz bölgelerini keşfederek, cinsel uyarılmayı arttırıcı egzersizlere başvurarak tedavisi gerçekleşir.
Erkekte orgazm bozukluğu; boşalmak ve orgazm olmak birbirinden farklı iki kavramdır. Boşalma meni çıkışı, orgazm ise ruh ve bedenin birlikte gerçekleştirdiği bir eylemdir. Tedavide ön sevişme, uyarılma ve istek evrelerine odaklanmak önemlidir. Uzmanlar sorunlu aşamayı belirler. Sorunu çözmek için kas egzersizleri ve bilişsel-duygusal terapi teknikleri kullanılır.
Erken boşalma; penisin vajinaya girmeden önce veya girdikten hemen sonra boşalması durumudur. Boşalma kontrol edilemez. Bu durum, denetimsiz boşalmadır. Nedenler arasında hızlı mastürbasyon, ayıp düşünceleri ve yanlış bilgiler yer alır. Aşırı cinsel istek, cinsel uyarım eksikliği ve tecrübesizlik de rol oynar. Ayrıca, depresyon, anksiyete, cinsel mitler, aşırı heyecan, travmatik deneyimler ve cinsel istismar sorunları tetikler. Hormonsal bozukluklar, sinir sistemi hastalıkları, diyabet ve enfeksiyonlar organik sebepler arasında yer alır. Psikolojik sebepler daha yaygındır. Denetimsiz boşalma için oral ilaçlar ve jeller tedavide etkilidir. Pelvik kaslarını geliştirici egzersizler ve sporlarda tedavide etkilidir. Nedenleri bulunarak, yanlış bilinen mitlerin doğrularıyla yer değiştirilerek bilişsel ve davranışçı terapi teknikleriyle denetim ömür boyu sağlar.
Disparoni, kadınlarda cinsel ilişki sırasında yanma, batma, acı, ağrı ve huzursuzluk hissiyle ortaya çıkar. Yetersiz ön sevişme, cinsel korkular, vajinal kuruluk, kızlık zarı yapısı, menopoz, enfeksiyonlar, cinsel organ yaraları ve doğum kesikleri neden oluşturur. Tedavi için öncelikli olarak jinekolojik muayene gerekir. Sonrasında nedenlere bağlı olarak psikoterapi ve cinsel terapi ile bütüncül tedavi uygulanır.
Vajinismus; kadının istekli olmasına rağmen istemsiz şekilde vajinal kaslarını kasarak cinsel ilişkiye girmeyi imkânsız hale getirmesi durumudur.
Kasılma tüm vücutta görülebilir. Kasılma sırasında partneri itme, bacakları kapatma ve partnerden uzaklaşma da gerçekleşir. Nedenler genellikle psikolojik kökenlidir. Yaşanmış veya şahit olunan taciz, tecavüz, istismar, travmatik doğum ve cinsel travmalar sonucu oluşur. Cinsellik dışındaki travmalar, aile içi şiddet, aşırı tutucu yetiştirilme, ilk gece korkusu, ensest ilişki ve yanlış bilgiler de etkendir. Kızlık yapısındaki bozukluklar, enfeksiyonlar, vulvar vestibulit ve bartolin kisti gibi organik sebepler de mevcuttur. Nedenler genellikle psikolojik kökenlidir. Yaşanan veya tanık olunan taciz, tecavüz ve istismar bu sorunları oluşturur. Travmatik doğum, cinsel travmalar ve cinsellik dışındaki travmalar da etkilidir
Aile içi şiddet, aşırı tutucu yetiştirilme, ilk gece korkusu, ensest ilişki ve yanlış bilgiler de sebep olur. Cinsel işlev bozukluları bireyin tek başına sorunu değildir. Çiftlerin yaşadığı bir sorundur. Bu nedenle tedavide erkekle ve kadınla ayrı ayrı ve birlikte seanslar yürütülür.Bu süreçte doktor, terapist iş birliği içinde çalışmalıdır. Danışan mutlaka ürolojik ya da jinekolojik muayeneden geçmelidir.