Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Yazan: bayramsimsek
Travma sonrası stres bozukluğu doğal afetler, kazalar, savaşlar, ölümcül hastalıklar, bedensel veya cinsel şiddet gibi travmatik yaşantılara mağduriyet ya da tanık olmanın sonucunda oluşabilecek bir ruhsal bozukluktur. Köken aldığı olaydan birkaç hafta ya da birkaç ay sonra ortaya çıkmasıyla karakterizedir. Kişiyi tedavi ve tüm süreç hakkında bilgilendirerek durumuna göre tedavi yöntemleri uygulamak önemlidir.
Derin TMS, ilaç ya da cerrahi işlem gerektirmeyen bir müdahaledir. Hastanın kafasına takılan mekanizma ile manyetik atımlar gönderilerek beyindeki noktalar fiziksel olarak uyarılır. Sonuçta, elektriksel aktivite aracılığıyla çalışan nöronlar, manyetik uyarımlar sayesinde aktifleşir. Bu sırada travmatik hatıraların hatırlanması ve uzmanlar eşliğinde paylaşılmasının travmanın yükünü kayda değer düzeyde azalttığı bildirilmiştir.
EMDR, Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme olarak da isimlendirilen bir başka yöntemdir. Amaç travmatik olayın olumsuz etkilerine karşı duyarsızlaştırma ve durumu olumlu bir şekilde yeniden yapılandırmaktır. Bu teknikte hastanın olay sürecinde esasen işlemediği duygusal, görsel ve bedensel hatıraların işlenmesi hedeflenir. Uzun süreli bir tedavi şekli değildir.
Bilişsel davranışçı terapiler, bireyin travma ile ilgili hatıralar ve durumlarla sistematik ve kontrollü bir şekilde yüzleşmesini sağlayarak duyarsızlaşması ve travmatik etkilerin aşamalı olarak azaltılmasını amaçlar.
Ek olarak bazı ilaç grupları da posttravmatik stres bozuklukları için etkilidir ancak ilaçlı tedaviler, ilk terapi tercihi olarak görülmemeli, daha önce psikolojik terapi biçimlerine başvurma olasılıkları değerlendirmelidir.
Tüm tedavi yöntemlerinin genel yol haritası ise şu şekilde sıralanabilir:
Genellikle ilaç tedavileri ve psikoterapi aynı anda yürütülür.
Uyku sorunları, yoğun kaygı, bunaltı ve depresif durumlarda antidepresan türevi ilaç tedavileri eklenebilir.
Gevşeme ve solunum egzersizleri gibi anksiyeteyle başa çıkma teknikleri de fayda sağlar.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Kişinin baş etme gücü ve olayı algılamasına bağlı olarak ortaya çıkardığı stres tepkilerinin süreklilik kazanması ve bireyin işlevselliğini bozması durumunda hastalık olarak addedilebilir ve tipik belirtileri genellikle travmayı izleyen ilk aylarda ortaya çıkar.
Kaygı ve korku hali, üzüntü, suçluluk, çaresizlik, çabuk öfkelenme, yaşanılanları inkâr etme, güvende hissedememe, hızlı duygu değişimleri, geleceğe dair karamsar olma gibi birçok duygusal tepkiyi,
Baş ağrıları, mide bulantısı, ani titremeler, göğüste daralma hissi, aşırı uyarılmışlık duygusu, iştahta artma ya da azalmalar türevi fiziksel tepkileri;
Ani davranışlar gösterme, sürekli hareket halinde olma, kolayca korkma, irkilme, yeme sorunları, ilişkilerde problemler, içe kapanma, sosyal ortamlardan uzaklaşma, olayla ilgili hatırlatıcı etkenlerden kaçınma gibi birçok davranışsal tepkiyi,
Unutkanlık, dikkatsizlik ve odaklanmada güçlük, uyku problemleri, kabuslar, tekrarlayan düşünceler, inançları sorgulama, olay anı ile ilgili tekrarlayan sahneler, zaman mekân algısıyla ilgili bozulmaları içeren bilişsel tepkileri barındırır.
Eğer kişide posttravmatik stres bozukluğu var ve bu belirtileri gösteriyorsa akın çevresi bu durumu olduğu gibi kabul etmeli ve yansıtmamalıdır.
Bununla beraber travmatik olaya maruz kalan bireylere yardımcı olan meslek dallarında da “ikincil travma” olarak adlandırılan bir travma türü görülebilmektedir. Örneğin travma durumlarıyla çalışan psikologlar, sağlık ekip üyeleri, arama kurtarma, itfaiye gibi meslek sahalarındaki kişiler olayla ilgili bilgi edinirken ya da olayı yaşayan kişiye yardımda bulunurken aşırı duygusallık, hassasiyet, şefkat ve hüzün gibi duygular yaşayabilirler. Dolayısıyla bahsedilen etkiler bu kişilerde de kolaylıkla, benzer şekillerde ortaya çıkabilir.