Ölüm ve yas kavramı yetişkinlere oranla çocuklarda daha az üzerinde durulan bir konudur. Fakat 0-3 yaş arasındaki çocuğun bile ölüme ve yas sürecine tepkisi vardır. Yas süreci aslında yaşanan kayıba karşı olan uyum sürecidir. Çocuk için özellikle ona bakan ve güvenli üs olarak tanıdığı ilk kişilerin yani ebeveynlerin kaybı travmatik bir durumdur. Çünkü gelişimsel aşamaları, onlara bakacak olan ve destek verecek olan kişilerin kaybı durumunda eksik devam edecektir. Ayrıca çocuğa ölümü anlatırken bir daha geri dönmeme durumunu anlatmak ve kabullendirmek hiç kolay değildir.
“Yas” kelimesi, bir kişinin kaybı nedeniyle yaşadığı duygusal ve psikolojik süreç anlamına gelir. Bu süreç, genellikle beş evre olarak tanımlanır. Bu evreler, İsviçreli psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross tarafından tanımlanmıştır. İşte yasın beş evresi:
Bu evreler, herkes için aynı sırada ve aynı şekilde yaşanmayabilir. Her bireyin yas süreci kendine özgüdür ve kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Kaybedilen kişinin yakınlık derecesi, çocuğun yaşı, çocuğun gelişim aşamasına göre ölüm haberi çocuğa çeşitli şekilde anlatılır. Fakat hayatın sona ereceği düşüncesini çocuğa sağlıklı bir şekilde anlatmak ve kabullendirmek çok önemlidir. Bunu çocuğa anlatırken sakin ve gerçekçi olmak gerekmektedir. Öncelikle ölüm kavramını bilmeyen okul öncesi yaş grubuna “ölüm” kavramı anlatılmalıdır. Bunu anlatırken;
5 yaşından küçük çocuklar ölüm kavramının gerçekliğini ve kalıcığını anlamakta zorluk çekerler. Örneğin;
Bununla birlikte 5 yaşından büyük çocuklar ölümün gerçekliğini yavaşça anlamaya başlar ve yetişkinler gibi çocuklarda yas sürecine girerler. Ayrıca 10 yaşından itibaren soyut boyutunu da anlamaya başlarlar. Ve ergenlik dönemine giriş aşamasında ise yaşanılan kaybın ağırlığına veya zamanlamasına göre çocuk ciddi hayat ve ölüm kavramlarını düşünmeye ve felsefi açıdan anlam aramaya çalışır. Bu dönemde hırçın davranışlar, alkol kullanımı veya diğer riskli davranışlara yönelme gerçekleşir. Fakat yas tutmak çocuğa iyi gelecek bir unsurdur.
Yetişkinler gibi çocuklar ölüme belirli bir şekilde tepki vermeyebilirler. Genellikle ilk aşamada çocuk şok olur ve reddetmesi muhtemeldir. Yaşanılan kaybı kabul etmek istemez ve “yalan söylüyorsun” gibi tepki verir. Fakat ilk ve sağlıklı olması gereken adım kabul etme sürecidir. Ebeveyn, çocuk ağlamadığında endişe duyar veya şaşırır fakat çocuk durumu yavaş yavaş sindirecektir. Ayrıca her çocuk tepki göstermeyebilir ve kendinin hissizleştiğini düşünebilir. Süreç çocuklarda daha uzun olabilir yada çok daha kısa olabilir. Gelişimsel boyuta göre çocuk hiçbir şey olmamış gibi oyun oynaması da olasıdır.
Durumu anlatmak ve kabullendirmek açısından en önemli kısım aileler ve kurdukları iletişimdir. Çocuğun ebeveyn tavırlarını ve tutumlarını örnek alma ihtimali çok yüksektir bu yüzden çocuğun sizi izlediğini unutmayın. Çocuğun sorduğu ve merak ettiği her şeye mantıklı ve gerçekçi cevaplar vermelisiniz. Aslında sordukları sorular anlamaya çalıştığını gösterir ve bu iyiye gitmekte olduğunu gösterir. Bu süreçte gerekmedikçe çocuğu yalnız bırakmamalısınız. Ayrıca çocuğa her şeyin tekrar eskisi gibi olacağını söyleyerek cesaret vermekten kaçınmayın. Kaybedilen kişiyi anmak çok önemlidir, çocuk unuttuğunuzu düşünür. Eğer çocuk ilkokul seviyesinde ise çocuğu mezara götürmek ve duygularını paylaşmasına olanak sağlamakta iyi olacaktır. Ebeveynlerden birisinin kaybı ise travmatik bir hal almadan uzman yardımıyla anlatılmalıdır.
Yas döneminde uzman kişiler tarafından çocuğa yardım sağlanması faydalıdır. Psikolojik danışmanlık ile birlikte çocuk için süreç daha kolay hale gelir. Öfkesini ve üzüntüsünü nasıl yönlendirebileceğini öğrenir. Psikologlar seanslar halinde çocuğa yardım eder. Rahat nefes alma aktiviteleri, duygularını ifade etme becerisi ve cenaze gibi olaylarda nasıl davranacağını öğretirler. Normal hayata tekrar adapte olması sağlanır. Ayrıca çocuk tecrübelerden faydalanarak rahatladığını hisseder. Yas Çözme Envanteri gibi değişik yaklaşımlar uygulanır. İzmir Ege Pozitif Psikoloji Merkezi’nde çok sayıda bu konuda uzman pedagoglar bulunmaktadır.