Kumara Bağlı Yaşamak.. Kumar Bağımlılığı.. bu yazımızda kura ile ilgili tüm detaylara dokunacağız.
Yaşadığımızda çağda kumar oynama davranışı çok yaygındır. Eskiden belirli yerlerde gerçekleştirilen kumar oynama davranışları teknolojinin olumsuz bir getirisi olarak artık internet üzerinden de gerçekleşmektedir. İnsanlar sanal kumar bağımlılığı da geliştirmektedir.Günümüzde pek çok kişinin kumar olarak nitelendirilebilecek oyunlara yöneldiğini görmekteyiz fakat kumar oynayan her birey için kumar bağımlısı ifadesi kullanılamaz. Bazı bireyler kumarı bir eğlence aracı olarak görürler ve istediklerinde durdurabilirler.
Kumar bağımlılığını beynin dürtü kontrolünde etkili olan bir bölgesinde yaşanan bir bozulma neticesinde bireylerin kumar oynama dürtülerine mani olamaması olarak tanımlayabiliriz. Kumar bağımlısı bireyler, eylemlerinin sonuçları olumsuz olsa da kumar oynamaya devam ederler. Bireysel, ailesel ve işle ilgili sorunlara yol açsa ve işlevselliklerini bozsa dahi kumar oynamayı kontrol edemezler, tekrar eden kumar oynama davranışlarına katılmak istemezler ve üzüntü, suçluluk duygularını yaşarlar.
Fakat daha sonra kontrolsüzce kumar oynama davranışını sürdürürler. Kazandıklarında ya da kaybettiklerinde bunu iyi şansa, kötü şansa, oynadıkları ortama, kendi yeteneklerine bağlarlar ve her defasında yeniden oynamak için sebepleri vardır. Kumar bağımlılığı genel kanının aksine iradesizlik ya da ahlaki açıdan zayıflığın bir göstergesi değildir. Kumar bağımlılığı bir rahatsızlıktır. Kumar bağımlılığı bir dürtü kontrol bozukluğu sorunur.
Kumar bağımlılığının kişilerin maddi durumları ile alakası yoktur her ekonomik çevreden bireyde kumar bağımlılığı gözlenebilmektedir. Kumar oynayanların hepsi patalojik (hastalık derecesinde) kumar bağımlısı değildir. Patolojik kumar bağımlılığı tedavi aracılığıyla düzelebilmektedir. Patalojik kumar bağımlıları sürekli bir biçimde kumar oynarlar ve oynayamadıkları zamanlarda da akıllarında devamlı kumar oynama düşüncesi vardır. Kişiler kendilerine engel olamazlar. Sürekli daha fazla parayla kumar oynarlar, her kaybedişinde bir dahaki sefere kazanacağını söyler ve yeniden oynarlar.
Kumar bağımlılığı farklı bakış açılarıyla açıklanır. Bu açıklamalardan ilki, kumar oynayan kişilerin duruma hakim olduklarına dair yanlış düşünceleri vardır. Bu çarpık ve hatalı düşüncelerle oynamaya devam ederler. Oyunu kendilerinin kontrol edebilceğine inanırlar. Bu çarpık düşünceler risk alma davranışlarını arttırır.
İkinci bakış açısına göre, kumar bağımlısı kişiler kumar oynadıkça ve tesadüf eseri kazandıkça bu onlar için bir ödül anlamına gelir. Bu ödülün hep daha fazlasını almak için oynarlar. Üçüncü bakış açısına göre, kişiler hayatlarında yolunda gitmeyen işlerden, sıkıntılardan kurtulmak amacıyla kumara yönelirler. Son bakış açısına göre ise, kumar bağımlılığının nedeni beyindeki mekanizmalarda (serotonerjik ve noradrenerjik) yatmaktadır. Bu görüşü kanıtlayan nörobiyolojik çalışmalarda yapılmıştır.
Kumar bağımlılığı, bireylerin kumardan kazanç elde etmeleri ile başlamaktadır. Kişiler kazandıklarını gördüklerinde daha çok kazanmayı hayal ederek tekrar oynar. Kazandıkça kendisine güveni artar. Şanslı olduğuna, yetenekli olduğuna inanmaya başlar. İstediği kadar kazanamadığında bu kez hırslanır ve daha büyük paralarla oynamaya başlar.
Bireyler kaybettikçe oynarlar çünkü bir dahaki oyunda kazanacaklarına ilişkin iyimser duygular taşırlar. Bu durumda kişi elindeki her şeyi kumarda kaybedebilir. Bu kaybetme dönemidir. Kaybetme dönemini tükenme evresi izler. Aile yaşamında, iş hayatında sorunlar artar ve kişiler daha fazla para için yasadışı olaylara girişebilirler. Son evrede kişi kaybettiklerini kovalamaktan vazgeçer.
Kayıpların yerine konamayacağı anlaşılınca kişide depresyon ve intihar düşünceleri/ girişimleri olur. Kişi bu bağımlılıkla birlikte diğer bağımlılıklara da açık hale gelir. Bir madde ya da davranışa karşı kişinin bağımlılık geliştirmesi, o madde ya da davranışın kişide dopamin hormonu salgılatmasına ve bunun oranına bağlıdır. Sanal kumar bağımlılığının bu denli yaygınlaşması ve kişilerin internet üzerinden oynadıkları kumarın sonuçlarını hemen görmeleri onlarda hazza yol açmakta ve daha sık oynamalarına sebep olmaktadır.
Sayılan belirtilerden dört ya da daha fazlasının 12 ay içerisinde kişide gözlenmesi ve kişinin tekrarlayan şekilde işlevselliği bozacak derecede kumar oynaması kumar bağımlılığı rahatsızlığına eğilimli olduğuna işaret eder. Kesin bir tanı konması için kişinin bir uzmanla görüşmesi gerekmektedir.
Kumar bağımlılığında dışarıdan bir madde alımı olmadığı ve fiziksel bir belirtisi bulunmadığı için yapılacak medikal testlerle ve fiziki gözlemle bu bağımlılığı anlamak mümkün değildir.
Kumar bağımlılığını nasıl anlayacağınızı merak ediyorsanız, kendinizin, eşinizin ya da bir yakınınızın kumar bağımlısı olduğunu düşünüyorsanız South Oaks Kumar Tarama Testi (SOKTT), Kumar Oynama Motivasyonları Ölçeği (KOMÖ), Kumar İle İlişkili Düşünceler Ölçeği ( KDÖ) ve Kumar Semptomları Değerlendirme Ölçeği (KSDÖ) gibi ölçekler bulunmaktadır. Bu testler kumar bağımlılığı ile ilgili fikirler verir. Bunun yanı sıra aşağıdaki 10 sorunun çoğuna “evet” yanıtını veriyorsanız da kumar tutumunuzun problemli olma ihtimali yüksektir. Kumar bağımlılığı tanı ve tedavisi için bir uzmana başvurmanız gerekmektedir.
Kumar bağımlılığı bir hastalık mı? Kumar bağımlılığına eşlik eden rahatsızlıklar nelerdir?
Kumar bağımlılığından gerekli tedavileri uygulayarak ve bu tedavilerin yanı sıra sürdürülen terapi yoluyla tamamen kurtulmak mümkündür. Kumar bağımlısı kişilere iradesiz kişiler olarak bakılmaması gerekir. Kumar bağımlılığı da diğer madde bağımlılıklar gibi bir bağımlılıktır. Dolayısıyla kumar bağımlısı bireylerin bu davranışları bir sağlık sorunu olarak olarak ele alınmalıdır. Kumar bağımlısı kişi tedavi olmayı kendisi istemeli, kumarın olumsuz etkilerini fark etmelidir ve yakınları kişiye sosyal destek sağlamalıdır.
Kumar bağımlılığı beyinle ilgili bir hastalıktır. Beynin ödül ve ceza sistemi denilen bölgesi etkileniyor ve bunun neticinde kişi sürekli ve tekrarlayan bir biçimde bu davranışı gösteriyor. Kumar bağımlıları kazandıklarında beyinlerindeki ödül merkezi uyarılıyor ve dopamin ortaya çıkıyor. Bu kişiye haz veriyor.Bağımlı olan kişiler artık bu dopamin hazzına tekrar tekrar ulaşmak istiyor ve kumar oynama davranışını kontrolsüzce sürdürüyor. Bu da bağımlılığa giden yolunu açıyor.
Kumar bağımlılığına, diğer madde kullanım bozuklukları,alkol kullanım sorunu, dürtü kontrol bozukluğu, aşırı yemek yeme bozukluğu, kompulsif alışveriş,duygudurum bozukluğu, anksiyete, depresyon, dikkat eksikliği ve kişilik bozuklukları gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıklar eşlik etmektedir. Bunun yanı sıra bağımlıların yaşadıkları yüksek stres onların migren, mide krampları, tansiyon, unutkanlık gibi fiziksel- duygusal rahatsızlıklar yaşamalarına neden olabilmektedir.
Yukarıda sıralanan ruhsal bozukluklar kumar bağımlılığının sebebi olabildiği gibi sonucu da olabilirler.
Bakıldığında herkes kumar bağımlısı olabilir fakat kumar bağımlısı olmanın risk faktörleri vardır. Ailede kumar oynanıyorsa aileden görerek, kumar oynanan bir arkadaş ortamı varsa o gruba dahil olmak için ya da kumar bağımlılığına genetik bir eğilim olabilir. Kumar bağımlılığı genetik bir hastalıktır. Genetik faktörler de riski arttırır. Kumar bağımlılığı ile ilgili makalelerde ve yapılan çalışmalarda kumar oynama bozukluğu olan bireylerin ailelerinde de yüksek derecede kumar oynama bozukluğuna rastlanmıştır. Madde kullanım bozukluğuna sahip ebeveynlerin çocukları kumar oynama bozukluğu ve dürtüsellik açısından yüksek riskli grupta yer almaktadır. Genlerle ilgili yapılan çalışmalar bazı genler ile tekrarlayan bağımlılık davranışları arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Şunu da unutmamak gerekir ki risk faktörleri bağımlılığı arttırabilir ya da risk faktörü yoksa azaltabilir ama bu risk faktörleri tamamen etkli değildir.
Eşiniz kumar bağımlısı ise bu sizlerin de ciddi stres ve bu stres neticesinde de sağlık problemleri yaşamanıza neden olacaktır. Kumar bağımlısı kişilerin eşlerinde, depresyon, güvensizlik, şüphe takıntısı, sinirlilik gibi rahatsızlıklar gözlenir.Kumar bağımlısı bireylerin ailelerinde istismarlar normal ailelere göre çok daha yüksektir.
Eşinizi kumar bağımlılığından kurtarmak için sadece sizin çabalarınız, onunla konuşmanız ve onun deneme yapması yeterli olmayacaktır. Öncelikle eşinizin bu bağımlılığını kabul etmesi ve tedavi olmaya istekli olması gerekmektedir. Kumar bağımlılığının kesin tanı ve tedavisi için bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak gerekmektedir. Düzenli bir şekilde terapilere katılması ve kumar bağımlılığında kullanılan ilaçlar kullanılmasıyla eşiniz bu durumu atlatacaktır. Eşiniz tedaviye istekli olsa dahi bunun hem onun için hem de sizin için zorlu bir süreç olacağını başta kabullenmeniz gerekmektedir. Ruh sağlığı uzmanının yönlendirmesiyle ya da sizin taleplerinizle aile danışmanlığı almak da eşiniz ve tüm aileniz için faydalı olacaktır. Bu süreçte bağımlı kişiye sağlanacak sosyal destek çok önemlidir.
Kumar bağımlılığı tedavisinde diğer bütün bağımlılık türleri gibi kişilerin bağımlı olduklarını kabul edip, bu bağımlılıktan kurtulmak istemesi gerekmektedir. Kişilerin kumarın kendi hayatlarını ve çevresindeki insanların hayatlarını nasıl etkilediğini farkına varması gerekmektedir. Aksi halde hiçbir tedavi başarılı olamaz. Bireyler hayatını yeniden yapılandırmaya hazır olmalıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeli, kumar oynadığı yerlere gitmemeli, kumar oynamaya gittiği arkadaşlarıyla görüşmeyi bırakmalıdır.
Kumar bağımlılığının tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi sürecinin birlikte yürütüldüğü bir tedavi planlaması yapılır. Kumar bağımlılığı terapisinde ruh sağlığı uzmanının danışan için uygun olduğunu düşündüğü terapi yaklaşımları kullanılır. Çoğu zaman birden fazla yaklaşımdan yararlanılır. Genellikle davranışsal terapiler ve bilişsel davranışçı terapilerden yararlanılır. Kumar bağımlısı kişinin hayatını olumsuz anlamda etkileyen bu problemin kökenleri incelenir. Bireyin davranışına neden olan etmenler ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Bireyin kumar oynama riskini arttıran etmenler üzerinde durulur, bunlar ortadan kaldırılmaya çalışılır. Kumar bağımlısı bireyler, yaşadıkları zorluklar ve üzüntüler karşısında tekrar kumar oynamaya yönelirler. Bu gibi acil durumlar için plan yapılır. Bireyin ailesi de terapi sürecine gerekli görülen yerlerde dahil edilir. Kumar bağımlılığının tedavisinde psikoterapi kısmında EMDR terapisinin de etkisi büyüktür.
Kişiyi kumar oynamaya iten sebepler arasında travmatik olaylar varsa EMDR terapisi ile kişinin bu travmalarla ve kumar bağımlılığının yarattığı travmatik yaşantılarla yüzleşmesi sağlanır ve bu travmalar işlemlenir. Kumarı çağrıştıran uyaranların kişi üzerindeki etkisinin yok olması sağlanır. Kişi yeterince güçlenince de terapist ile birlikte bir gelecek şablonu planlanır.
duygudurum düzenleyici ilaçlar, antidepresanlar (SSRI ve SNRI, seratonin ve dopamin hormon dengesini sağlayan ilaçlar) ve opioid antagonistleri kullanılır. Naltrekson ve Nalmefen değerlendirilen opioid antogonistler; paroksetin, fluvoksamin,sitalopram, bupropion ve essitalopram da antidepresanlardandır. Duygudurum düzenleyicisi olarak da karbamazepin, topiramat ve lityum kullanılır. Bu ilaçlar kişilerin belirtilerini azaltmaya yardımcı olduğu gibi kumar bağımlılığı ile ortaya çıkan hastalıkları da gidermeye yardımcı olur. Antidepresanlar kişinin kumar oynamasında etkili olan dürtüsünü azaltmaya ve kontrol altına alınabilir hale getirmeye yardımcı olur.
Kumar bağımlılığının tedavisinde destek grupları da önemlidir. Kişi destek gruplarına ruh sağlığı uzmanı vasıtasıyla ulaşabilir. Tedavi olunan merkezin destek grupları olabilir. Bu gruplar aynı ya da benzer sorunları yaşayan bireylerden oluşur ve kişiler birbirleriyle deneyimlerini paylaşarak yalnız olmadıkları duygusunu hissederler.