Bağımlılık Neden Bir Aile Hastalığıdır?
Ailenin bir üyesi bağımlı olduğunda artık ailenin dengesi ve ailedeki kişilerin aldığı roller değişmeye başlar. Aile de bağımlılığın var olabileceği ve kaynak edinebileceği bir ortam oluşur.
Kişi kullanıma anne ve babası ile birlikte yaşarken de başlamış olabilir, evlenerek kurduğu aile içerisinde de başlamış ya da devam ediyor olabilir. Her türlü durumda artık içinde bulunduğu aile ‘bağımlı ailesidir.’
Aile üyeleri her ne kadar bağımlılıktan yakınlarını kurtarmaya çalışma niyetinde olsalar da, farkında olmadan bağımlılık döngüsünü beslerler. Buna sebep olan şey bağımlı aile yapısında aldıkları roller gereği gösterdikleri tutum ve davranışlardır.
Bağımlı Aile Yapısında Roller: Görünmeyen Dengeler ve Sessiz Çığlıklar
Bağımlılık yalnızca madde kullanan bireyin yaşadığı bir sorun değildir; aile sisteminin tamamını etkileyen, dinamikleri değiştiren ve herkesin davranışlarını yeniden şekillendiren bir süreçtir. Aile, farkında olmadan bu yeni düzene uyum sağlamak için bazı roller oluşturur. Bu roller, başlangıçta krizi yönetmeye yardımcı olsa da zamanla sağlıksız bir döngüyü besler.
Aşağıda bağımlı aile yapısında sık görülen roller ve bu rollerin aile içindeki işlevleri yer almaktadır.
Ailedeki temel sorunun görünür noktasıdır. Tüm enerji, zaman ve dikkat çoğunlukla bu kişinin davranışlarını kontrol etmeye, krizlerini çözmeye ve sonuçlarını toparlamaya harcanır. Bağımlı kişi, farkında olmadan ailenin diğer problemlerinin üstünü örten bir “merkez” hâline gelir.
Bu durum hem bireyin iyileşmesini zorlaştırır hem de ailedeki diğer üyelerin sorunlarının görünmez olmasına yol açar.
Bu kişi çoğu zaman bağımlının sonuçlarını temizler, yalanlarını örtmeye çalışır, krizlerini yönetir ve sorumluluklarını üstlenir.
Niyet çoğunlukla sevgiden gelse bile, koruyucu davranışlar bağımlılığın sürmesine zemin hazırlar. Bakıcı rolü zamanla kişiyi fiziksel ve duygusal olarak tüketir; kendi ihtiyaçlarını geri plana iter.
Genellikle ailedeki en sorumluluk sahibi görünen kişidir. Okulda, işte veya sosyal yaşamda başarılarıyla dikkat çekmeye çalışır.
Amacı, ailede yaşanan kaosu “dengelemek” ve dış dünyaya güçlü bir imaj sunmaktır.
Ancak kahramanlar çoğu kez yüksek kaygı taşır, mükemmeliyetçi olabilir ve kendi duygusal ihtiyaçlarını bastırırlar.
Ailedeki öfke, hayal kırıklığı ve çaresizlik çoğu zaman bu kişiye yönelir.
Davranış problemleri gösterebilir, okuldan uzaklaşabilir veya isyan eden bir tutum geliştirebilir.
Görünürde sorun çıkarıyor gibi görünse de aslında ailedeki asıl acıyı ve gerginliği görünür kılan kişidir.
Aile içindeki ağır atmosferi hafifletmek için mizahı ve enerjiyi kullanır.
Şakalar, neşeli davranışlar ve dikkat dağıtıcı tutumlar, gerginliği azaltmak için geliştirilmiş baş etme yöntemleridir.
Dışarıdan en neşeli görünen kişi, çoğu zaman içten içe en kaygılı ve yalnız olan olabilir.
Rollerin Amacı Nedir?
Bu roller aslında aile sisteminin “hayatta kalma stratejileri”dir. Her üye, bilinçsizce bir boşluğu doldurmaya çalışır:
Ancak bu roller uzun vadede duygusal yaralanmalara, iletişim kopukluğuna ve sağlıksız ilişkisel kalıplara neden olabilir.
İyileşme, Roller Değiştiğinde Başlar
Aile içindeki roller fark edildiğinde ve her birey kendi duygularını ifade etmeye başladığında iyileşme için kapı aralanır.
Aile terapisi, bağımlılık tedavisinin en önemli parçalarından biridir; çünkü bağımlılık bir sistem içerisinde devam eder, aynı sistem içinde değişmeye başlar.
Bağımlı Ailelerinin Farketmesi Gereken
Bağımlılıkta 3 C (Three C’s)
Bağımlılı Aile yapısında bu rollerin değişmesi ve iyileşmenin başlaması için öncelikle farkedilmesi gereken bu üç maddenin bazen içselleştirilmesi zor olabilir. Bu noktada Psikolojik danışmanlık almak süreci destekler
Bağımlılık Danışmanı
Psikolojik Danışman Patra AKDAĞ
