Öncelikle sizi tebrik ederim. Bu yazıyı okumaya karar verdiğinize göre gelecek için planlar kurmaya başlamışsınız bile. Bir sınava girdiniz ve şimdi sırada tercih dönemi var. Sanırım ne yapacağınız konusunda biraz kararsızsınız. Biraz yardım edilirse kararınızı çok geçmeden vereceğinizden eminim.
Tercih dönemleri birçok öğrenci için zorlu bir süreçtir. Liseye de gidecek olsanız üniversiteye de , uzun süreli çalışma temposu ve sınav maratonundan geçtiniz. Bu süreç sizi haliyle yormuş olmalı. Ama dişinizi biraz daha sıkmanız gerekiyor. Tercihin sonunda tüm senenin yorgunluğunu atacaksınız. Tercih döneminde stres yaşamanız gayet olası bir durumdur. Hayatın her anında, yapacağımız her işte beklentilerimiz doğrultusunda stres yaşarız. Çünkü yapacağımız tercihler hayatımızın belirli bir kısmına yön verecektir. Hangi bölümü okumalıyım diye kendinize sorabilirsiniz. Bu soruya yanıt vermek için de ilgilerinizi, yeteneklerinizi ve değerlerinizi göz önünde bulundurmanız tercih yapacağınız alanın sizle uyuşmasını sağlayacaktır.
Hangi lisede okumalıyım sorusuna verilebilecek yanıtlar eskiden çok çeşitliydi. Ancak değişen lise yerleştirme sistemi ile ya adresinize yakın bir okula ya da LGS sonucunda girebileceğiniz bir liseye gitmek durumundasınız. Yine ilgilerinizi ve yeteneklerinizi göz önünde bulundurarak bir karar vermek en iyisi olacaktır. Yine de gideceğiniz lisenin türünü seçmek sizin elinizde. Örneğin liseden mezun olup bir meslek edinmek istiyorum, teknik konulara, tamire, makinelere karşı ilgim var diyorsanız meslek liseleri sizin birçok isteğinizi karşılayacaktır. Eğer bunlara ilgim yok daha çok okumayı, soyut düşünmeyi seviyorum diyorsanız anadolu liselerini tercih etmek sizin için faydalı olacaktır.
Eğer üniversite sınavından çıktıysanız ve kendinize hangi üniversitede okumalıyım diye bir soru soruyorsanız bunun da cevabı çok basit. Kendinize belirli kriterler oluşturmakla işe başlayabilirsiniz. Peki hangi bölümü okumalıyım derseniz de yukarıda belirtilen şekilde ilgi alanınıza uygun değerlerinize uygun bir meslek seçmelisiniz. Örneğin yapmak istediğiniz meslek size çok para kazandırsın isterseniz ona uygun bir meslek alanına yönelin. Hayır ben daha sebatkar biriyim ve para çok önemli değil, önemli olan masa başı işim olması derseniz ona uygun bölümlere de bakabilirsiniz.
Gelelim kriterlerinizin ne olması gerektiği konusuna. Öncelikle okumak istediğiniz bölümü belirledikten sonra okuyacağınız üniversiteyi seçmek gayet kolay bir iş. Kriterleriniz yaşadığınız yere yakın olması veya uzak olması, okuyacağınız bölümün akademik kadrosunun iyi hocalardan oluşması, üniversitenin bulunduğu şehrin size uygunluğu, şehrin imkanları, ulaşım olanakları gibi birçok kriteri kendinize belirledikten sonra önünüzdeki yüzlerce üniversite arasından seçebilecekleriniz bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda kalır. Bu sayede tercih döneminde yaşayabileceğiniz stres faktörlerini azaltmış olacaksınız. Tercih dönemi geleceğiniz için çok önemli bir süreç olsa da her şey demek değil.
Stres yaşamın her anında yaşanabilecek bir olgudur. Stresin oluşma nedenlerinin başında ise belirsizlik gelir. Sınava kadar ne olacağı bilinmediği için stres yaşanması normaldir. Tercih döneminde sınavın stresi bitmiş olur, çünkü kişi sınava girmiştir ve yaşayıp görmüştür. Ancak tercih döneminde de tercihin sonucu, gitmek istediği okullar ya da bölümler konusundaki belirsizlikler öğrencinin kafasını karıştırıp ona bolca stres yaşatabilir. Sevgili öğrenciler, stresinizin olması gayet yaşamın içinden bir durum. Önemli olan stresinizi belli bir sınırda tutmanız. Tercih döneminde siz ve ailenizin beraber çabalarıyla bu belirsizlik yavaş yavaş ortadan kalkacak ve gözünüzün önünde ulaşılabilir hedefler kalacaktır. Bu da stresinizin yok olmasını ve önünüzü biraz daha iyi görebilmenizi sağlayacaktır.