Madde kullanımının kökeninde yatan temel faktör çoğu zaman maddenin hoşa giden ve mutluluk verici etkisidir. Günden güne artan uyuşturucu madde talebi özellikle uyarıcı etkisi bulunan sentetiklere yani ekstazi gibi uyuşturuculara kaymıştır. Sentetik tabletlere olan ilginin artışının en önemli etkenlerinden biri kullanıcılar arasında ekstazinin bağımlılık yapmadığı düşüncesinin yaygın olmasıdır. Amfetamin türü bir halüsinojen olan ekstazi çoğunlukla tablet, nadiren toz formundadır. Ağız yoluyla alındıktan yaklaşık yarım saat sonra etkisini gösterir ve ilacın etkileri 3 saat ila 8 saat arası sürer. Vücuttan atılma süresi değişkenlik gösterir. Genellikle tablet aldıktan 24 saat sonra %70’lik bir kısmı idrarla atarız. Ardından alındıktan sonraki 3-4 gün boyunca idrarda görülmeye devam eder. Bunu sürekli devamlılık haline getiren kişilerde ekstazi bağımlılığı kaçınılmazdır.
Ekstazi tabletleri çoğunlukla yuvarlak, üçgen, kapsül biçiminde ve başka geometrik şekillerdedir. Tabletlerin albenisini arttırarak gençler için ilgi çekici hale getirilmek üzere tabletler çoğu zaman renklendirilir (yaygın olarak beyaz, kırmızı, yeşil, pembe). Yine daha ilgi çekici hale getirmek için tabletlerin üzerine çeşitli logolar vardır. Tabletlerin yüzeyinde ünlü araba markalarının (Mercedes, Mitsubishi, Ferrari) logoları, popüler çizgi film ve süper kahraman isimleri (Batman, Süperman, Pokemon), hayvan resimleri (kuş ,ördek, fil ,at) ve yüz figürleri (gülen yüz, göz gibi..) gibi figürler bulunmaktadır. Zaten isimlerini de çoğunlukla bu figürlerden alırlar. Diğer yaygın kullanılan isimler ise şunlardır; Calvin Klein, Coca Cola, Butterfly, Ying Yan, Rolex vb.
Fiziksel Etkiler:
İnsan üzerindeki etkileri kullanılan tabletin içindeki maddeler veya tabletlerin miktarına göre değişir. Bununla birlikte tabletler etkisini göstermeye başladığı anda kişi mutlu, zinde ve ferah hisseder. Ancak bu mutluluk geçici ve aldatıcıdır. Çünkü ekstazi bağımlılığı beynimizde mutluluk hormonu olarak bildiğimiz serotonin hormonunun aşırı dozda salgılanmasına neden olur. Maddenin etkisi azalmaya başladığında bu coşkulu hal giderek kaybolur. Kişi sadece iyi olma halini yitirmekle kalmaz. Beraberinde yorgun, umutsuz, sıkılgan hisseder ve kayıp hissi yaşar. İlk fiziksel etkiler arasında sıklıkla yorgunluk ve uykusuzluk hissini geciktirmesi, açlık ve susuzluk hissini azaltması vardır. Tabletin alınmasını takiben yarım saat içinde vücut ısısı yükselir, kan basıncı ve nabız artar. Göz bebekleri büyür, görüş bulanıklaşır.
Çene kitlenmesi, terleme, tat-koku duyularının keskinleşmesi en çok görülen etkiler olarak bilinir. İstenmeyen etkiler çoğunlukla bulantı ve kusma, baş ağrısı, kalp atışlarının hızlanması, aşırı yorgunluk, tansiyon yükselmesi ve uyuyamama haliyle karakterizedir. Çekilme sendromu adı verilen bu etkiler çoğunlukla maddenin tekrar kullanımına ya da bu etkilerden kurtulmak için alkol ve eroin gibi başka uyuşturucu maddelerin kullanımına teşvik eder. Uzun süreli kullanımı ekstazi bağımlılığı yapar ve kardiyak etkilere sebep olarak kalp krizi ve ölümle sonuçlanan tablolar ortaya çıkar. Ayrıca çalışmalar; uzun süreli kullanımın, kalıcı beyin hasarı, görsel hafızanın zayıflaması, karar verme davranışının bozulması gibi nörolojik etkilere neden olduğunu ortaya koymuştur.
Ekstazi kullananların ifadelerine göre maddenin ilk etkileri iç görünün artması, duygu durumun düzelmesi ve kendine güveni yükseltmesi, kişilerarası ilişkileri kolaylaştırması gibi geçici psikolojik etkilerdir. Ancak ekstazinin bağımlılık kriterlerini karşılayan uzun süreli kullanıma bağlı istenmeyen psikolojik etkilere sebep olduğu bilinmektedir. Kişiler sosyal ilişkilerinde dengesizlik, ani duygu değişimleri yaşar. Davranıştaki bu değişiklikler sosyal ilişkilerinin, iş-okul yaşamının aksaması gibi kişinin yaşamını zorlaştıracak bir hal alabilmektedir. İstenmeyen psikolojik etkiler arasında çoğunlukla depresyon belirtileri yer alıyor. Uyku ihtiyacının baskılanması, enerjinin kaybedilmesi, çökkün duygu durumu ve bunalım en sık rapor edilenler arasındadır. Başka madde kullanımlarının eşlik ettiği durumlarda anksiyete ve panik atak gibi psikolojik rahatsızlıkların görüldüğü bilinmektedir. Ekstazi maddesi halüsinojenik etkiye sahip olduğundan kişilerde halüsinasyon(sanrı) görme, paranoya (kuşku ve suçluluk duyguları) gibi psikotik etkiler de sıklıkla görülmektedir. Ayrıca az olan korku hissiyle beraber olan riskli davranışlarda (örneğin tehlikeli olan cinsel davranış) artmış bir eğilim vardır.
Çoğunlukla ebeveynler çocuklarının davranışlarındaki değişiklikleri fark ederek neyin yolunda gitmediğini anlamaya çalışırlar. Genel olarak madde kullanımında ortak görülen bazı davranışsal değişiklikler mevcuttur. Özellikle çocuklarda ve gençlerde aileyle eskisi kadar vakit geçirmeme, eve geç gelmelerin sıklaşması, öfkeli ve saldırgan tutumlar, okulu-işi aksatma, kilo kaybı, iştahsızlık, dalgınlık, unutkanlık ve evin kurallarını önemsememe gibi davranışlar madde kullanımında görülebilecek bazı değişiklerdir. Özellikle ekstazi kullanımında ise zaman zaman aşırı enerjik, zaman zaman çok çökkün duygu durum, konuşma isteğinde zaman zaman çok fazla artış, zaman zaman hiç iletişim kurmama hali, çoğu zaman uyuyamama ve iştah kaybı gibi davranışsal değişiklikler görülebilir. Eğer çocuğunuzun madde kullandığından şüpheleniyor veya tespit ettiyseniz mutlaka bir psikoloğa veya psikiyatriste başvurunuz.
Ekstazi bağımlılığı madde kullanımında sosyal destek çok önemlidir. Madde kullanım bozukluğu kültür, cinsiyet, eğitim seviyesi, sosyo-ekonomik düzey fark etmeksizin görülen bir bozukluktur. Dolayısıyla ‘benim çocuğum yapmaz’ gibi düşünceler bizi çözümden uzaklaştırır. Çocuğunuzu tedaviye ikna etmenin yollarını ve tedavisini öğrenmeniz için mutlaka bir uzmandan yardım almanız gerekmektedir.
Ekstazi bağımlılığı tedavisinde temel yaklaşımlar medikal tedavi, psikolojik ve sosyal terapidir. Eşlik eden başka bozuklukların da varlığında antidepresanlar, kaygı giderici ilaçlar ve bağımlılığa sebep olan düşünce sistemini etkileyen ilaçlar medikal tedavide kullanılan ilaçlardır. Psikoterapiye yönelik tedavilerde ise bilişsel terapiler, davranışçı terapiler ve beyin fonksiyonlarındaki bozulmalara yönelik olarak kognitif rehabilitasyon yöntemi kullanırız.
Ekstazi bağımlılığında kişiler çoğunlukla maddeyi almadıklarında mutlu olamayacakları düşünür. Maddenin günlük yaşamını kolaylaştırdığı gibi yanlış inanışlara sahiptir. Bilişsel terapilerde bu hatalı bilişleri düzeltmeye ve kişinin içgörüsünü yeniden sağlamak üzerine çalışırız. Davranışçı terapilerde ise kişinin madde bağımlılığı davranışının yerine geçecek davranışlar eklemeye çalışırız. Madde kulanım bozukluklarında kişi dikkatini maddeden alamaz. Ayrıca maddeyle ilgili aşırı uğraş kişinin maddeyi tekrar tekrar kullanmasına neden olur. Davranışçı terapiler sayesinde kişinin madde kullanmaması için ne tür davranışlar geliştirebileceğine bakarız. Yeni davranış örüntüleri oluşur. Yapılan araştırmalar sadece medikal tedavinin psikoterapotik yöntemlerle desteklenemeden tam anlamıyla başarılı olmadığını göstermiştir. Dolayısıyla madde kullanım bozukluklarında medikal tedaviye destekleyici olarak psikoterapilerden mutlaka faydalanılmalıdır.
Bilgi almak için bizlere ulaşabilirsiniz https://www.egepozitifpsikoloji.com/ .